Söylem değil, eylem ...

2018 yilina girerken ,arkadaşlarimla birlikte bir restoranda akşam yemeği yemeğe karar vermiş ve orada buluşmuştuk.yemeklerimizi sipariş verdik. sohbetin  koyulaşmaya başladiği sirada yan masada oturanlar birden ilgimi çekti. dört ve sekiz yaşlarinda iki kiz çocuğu ,anne ve babalari...

Aile kendi aralarinda sohbet ediyordu ve ne güzel diye düşünürken ,küçük olan kiz çocuğunun önünde bir ayran şişesi ve ayrana dayanmiş bir telefon olduğunu gördüm.telefonla çocuğun gözleri arasinda 10 cm mesafe ancak vardi.çocuk bütün dikkatini seyrettiği çizgi filme vermiş ve çevresiyle olan iletişimini tamamen kesmişti. bu durum masadan kalkmalarina kadar devam etti.baba büyük abla ile konuşuyor arada annesi de söze karişiyordu...

Bunun gibi olaylari sizlerde  görmüşsünüzdür...yemek yiyen eşlerin bir süre sonra mutlaka telefonlarina bakmalari,facebook taramasi yaparak bir taraftan da iletişimlerine devam etmeleri ya da ailelerin tüm bireylerinin yemek yerken ,akilli telefonlari ile birlikte, sosyal medyayi takip etmeleri. 

Birinci örneğe dönecek olursak,o çocuğun sözel iletişimi nasil gelişecek ?,ailesinden öğrenmesi gereken empati kurma,duygularini paylaşma ,önemsenme ve kabul görme gibi temel gereksinimlerini nasil karşilayacak.?

Aldiği radyasyon ,dikkatinin ve gözlerinin olumsuz etkilenmesi...daha bir sürü olumsuz neden sayabilirim.
şimdi sizlerin içinizden "benim abarttiğimi ","yarim saat telefona bakmakla ne olur ki" diye düşündüğünüzü"  hissedebiliyorum.
gerçekten bu süre her gün/maksimum bir saat şeklinde sürse;çocuklarin teknoloji çağinda ,teknolojiden de uzak kalmamalari gerekir diyebilirim.

Ancak son günlerde; ders çalişmak istemiyor,dikkatimi dağinik acaba ?,sorumluluklarini yerine getirmiyor .gibi şikayetlerle ofisime gelen danişan sayisi artmakta...bu çocuk ya da ergenlerle çalişmaya başladiğimda da genellikle küçüklüklerinden beri devamli telefon yada i pad le oynadiklarini söylemekteler...
bu hizli yaşam çağinda her şeye yetişmeye çalişirken ,bazi şeyler ebeveynlerin gözlerinden kaçabilmektedir.bazen ebeveynler çocuklarinin kriz anlarinda ,yada kendi canlari sikkin  ve enerjileri düşük olduğunda, telefonu çocuklarina vermekte ve o an için telefon  kurtarici olabilmektedir.
burada yapilmasi gereken şimdiye kadar yaptiklarimiz ya da bazi nedenlerden dolayi yapamadiklarimiza objektif bir gözle bakmak;ve bundan sonrasi için kendimize bazi hedefler belirlemek olmalidir.

Burada da öncelikle çocuklarimiz kaç yaşinda olursa olsun ;onlarla kaliteli iletişime başlamali,bunun için çaba sarf etmeliyiz.gençler ebeveynleri tarafindan anlaşilmadiklarini belirtmekte,onlarin da devamli televizyon izlediklerini,evde çok az konuşulduğunu,anne ve babasinin iletişime geçmediklerini belirtmektedirler...
çocuklarimiz bizim söylediklerimizden çok bizim nasil davrandiğimizdan etkilenmektedir.bilgisayarda çok vakit geçiriyorsun deyip,kendimiz tüm geceleri bir televizyon dizi ile  haydi 2018'e değişik bir bakiş açisiyla girelim,söylem değil eylem diyerek davranişlarimizla çocuklarimiza önce kendimiz örnek olalim.